Selülit tanımı için tıp ansiklopedilerine baktığımızda, apidosis edematosa, gynoid lipodystrophy, portakal kabuğu görünümü gibi çok sayıda farklı tanım görürüz. Biz en sonuncusunu seviyoruz, yani portakal kabuğu görünümü! Gerçekten de, selülitlerin sevilmemesinin nedeni budur: Cildi son derece şekilsiz ve biçimsiz göstermesi. Kilolu olmak ile hiçbir alakası yoktur, hatta zayıf kadınlarda daha sık görülür. Yine, sanıldığından daha yaygındır: Araştırmalar kadın nüfusunun %86’sının selülit sorunu yaşadığını göstermektedir. İlginç bir bilgi daha: Erkeklerde de olur! Zira “yağ tabakasının şekil bozukluğu” anlamına gelen selülit, cinsiyet seçmez. Ancak erkek cildinin daha kalın ve genellikle tüylü oluşu, kadınlardaki kadar kötü bir görünüme neden olmaz. Peki, ne olduğunu öğrendik, şimdi nasıl tedavi edeceğimize bakalım.
Selülitten Nasıl Kurtulurum?
Selülit tedavisi adı altında dönen ciddi bir endüstri vardır. Nüfusun bu kadar büyük bir bölümünü ilgilendiren bir rahatsızlık, doğal olarak sürüyle şarlatanı ve sahte tedavileri de çeker. Bunları anlamak çok kolaydır: Sizin hiçbir şey yapmanıza gerek kalmadan “3-5 seansta” selülitlerini yok edeceğini iddia ediyorsa, veya elindeki egzotik meyvenin kabuğunu oranıza buranıza sürerek kurtulacağınız söyleniyorsa, o kişi/kurum bir şarlatandır. Boşuna para vermeyin. Selülitlerden kurtulmanın iki kanıtlanmış yolu vardır: Sağlıklı beslenmek ve egzersiz yapmak. Gün boyu koltuk üzerine hareketsiz oturup yaz ayına girmeden önce bir iki hareket yaparak veya bir güzellik merkezine giderek selülitlerinizden kurtulmayı beklemeyin, mümkün değildir. Sağlıklı ve selülitsiz bir cilt için, doğru düzgün beslenmeli ve düzenli spor yapmalısınız.
