Efsanelerin anlatımına dayanan mitolojide güzellik tanrıça Afrodit’ten sorulurdu. Yunan mitolojisinde Afrodit olan adı Roma mitolojisinde Venüs olarak geçer.
Değişik kültürlerde değişik adlar alan Afrodit hiç de sıfır beden olmayan, aksine etine dolgun bir kadın olarak düşünülmüştür. Rönesans’ın ünlü ressamlarından Botticelli, Venüs’ün Doğuşu isimli tablosunda onu bir midye kabuğunun içinde, dalgaların üzerinden kıyıya çıkan yetişkin bir kadın olarak çizmiştir.
Uzun ve dalgalı saçlı hayal edilen Venüs’ün dünyada önce Kıbrıs kıyılarına ayak bastığına inanılıyordu ve kendisi hiç de incecik değildi. Afrodit ile ilgili en bilinen hikayelerden biri de Truva Savaşları’nın nedenleri arasında geçer. Tarihin ilk güzellik yarışması olarak anlatılan bu efsanede Afrodit baş tanrıça Hera ile bir güzellik yarışmasında rakip olur. İşin içine hile karışır, Afrodit hakem olan Paris’e rüşvet verir ve yarışmayı kazanır. Paris bu kararının karşılığında dünyada yaşayan en güzel ölümlü kadın olan Helen’in aşkını kazanacaktır. Ama güzellik savaş başlatır.
Mitolojik hikayelerde geçen kadın figürleri hiç de günümüzün idolleri olan mankenler gibi sıska değillerdir. Zeyna dizisini hatırlayanlar bilirler. Zeyna çok güzel, esmer ve enine boyuna bir amazondu. 36 beden giyindiğini kimse söyleyemez.
Değişen Güzellik Kavramları
Rönesans’ın etine dolgun kadınları sonradan asırlarca kayboldular. Hatta 1970’li yılların unutulmaz mankeni Twiggy sanki bir kürdan gibiydi. Pek çok genç kız onun gibi olmak için açlık çekti. O yıllarda ünlü olan İtalyan yıldız Sophia Loren’in ise dolgun Akdeniz kadınını hala hatırlatan görüntüsü vardı.
Günümüzde ise her şey sanki birbirine karıştı. Kilolu rollerde benimsenen oyuncular dört ay sonra 35 kilo verdi haberleri ile gündeme geliyorlar. Doğal tiplemeleri ile benimsediğimiz Seksenler dizisinin annesi rolündeki oyuncunun bile çok kilo vererek zayıflaması sonucu şaşkınız.
