İNSÜLİN DİRENCİ NEDİR?
İnsülin direnci pankreasın aşırı insülin üretmesi ile kandaki insülinin aşırı derecede artması buna bağlı olarak kan şekerinin düşüp çıkması demektir. Sağlıklı beslenen bir kişide kan dokusunun 100 ml’sinde 70-110 mg glikoz vardır. Vücudun beyin ve alyuvarlar gibi bölgelerde öncelikli kullandığı bu şeker yakıt maddesi olarak kullanılır. Bu şekerin kullanılacak olan miktarının düzenlenmesi karaciğer ve insülin-glukagon hormonları tarafından yapılır. Açlık durumunda miktarı azalan kan şekeri glukagon hormonu ile karaciğerden kana şeker verilerek yükseltilir. Beslenme ile yükselen kan şekeri insülin hormonunun fonksiyonuyla normale düşürülür.
KİMLER RİSK ALTINDA?
İnsülin direnci diyabet hastalığının kapılarını açar. Çok fazla belirtisi vardır. Tatlı krizine girmek, unlu ve nişastalı ürünlere düşkünlük, çarpıntı, baş ağrısı çekmek, sürekli bir yorgunluk hali, konsantrasyonda bozukluk hali, vücutta şişme-ödem hali, ciltteki lekelerde artış ve koyulaşma, hızlı kilo artışı ve kilo vermekte zorlanma, adet düzensizliği, karaciğerde yağlanma, uyku hali, uyku apnesi, sinirlilik, hızlı yiyip çabuk acıkma gibi daha birçok sıkıntılı durumu beraberinde getirir. Ailesinde şeker hastalığı olanlar başlıca risk grubunu oluşturur.
İnsülin yağ yapımını arttırır. Dolayısıyla vücuttaki yağ birikimi artar. Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanmaları oluşur. Glisemik indeksi yüksek olan besinlerden kaçınılmalıdır. Bu besinler; unlu mamuller, şeker, bal, reçel, beyaz pirinç, makarna, gazlı içecekler, hazır meyve suları, çikolata, muz gibi yiyeceklerdir. İnsülin direnci tam bir tedavisi olmasa da kontrol altına alınabilir.